include "newsletter.php"; ?>
Bounty Towel, etkili bir açık hava uygulaması yapmış ve New York’un en işlek alanlarına dökülen dev bir kahve bardağı ile eriyen dev bir dondurma bırakmış. Mesaj “en büyük pislikleri bile Bounty ile kolayca ortadan kaldırabilirsiniz”. Ama en çok etkileyen kısmı kahve bardağından gelen buram buram kahve kokusu ve dondurmanın da hakkaten dondurma gibi kokması olmuş.
Yoksulluk ve adaletsizlikle mücadele eden uluslararası Oxfam örgütü, genç kitlesiyle bağını arttırmak için değişik bir yol izlemiş. Anahtar kelimelerindeki harfleri illüstrasyonlara dönüştürerek gençler için “cool” t-shirt’ler ve eşyalar hazırlamış.
Hollanda, kraliçesinin yaş gününü kutlaya dursun Ikea, gene şahane bir uygulamayla gönülleri fethetti. ‘Queens Day’ zamanı gelenekselleşen garaj satışlarında Ikea, dev raf ünitesi posterleri dağıtmış. Satış yapanlar da yere serdikleri bu posterlerin üzerine satacakları eşyaları koymuşlar. Böylece hem onların eşyaları ilgi çekmiş hem de Ikea kendi reklamını yapmış.
Hollandalı bira markası Grolsch, muhteşem bir iPhone aplikasyonuna imza atmış. Bu güzel uygulama, içkileri yuvarladıktan sonra yuvarlanmadan yürüyebiliyor musunuz bunu ölçüyor. Uygulama o kadar eğlenceli ki, içmekten alıkoyar mı yoksa tam tersi sarhoşluğa teşvik mi eder onu bilemiyoruz.
Pepsi, BBDO ile bakmış ki Arjantin nüfusunun %25’i Pepsi’ye “Pecsi” diyor. Pepsi de dilleri dönmeyen bu amigo’lara güzellik yapmış ve Arjantin’de Pecsi adını almış.
Etiketsiz tanınmak bir ayrıcalıktır. “In an Absolut World there are no labels” (“İdeal bir dünyada etiketler olmazdı”) sloganıyla Absolut, etiketsiz votkalarını üretmiş. Bu votkalar sınırlı bir sayıda sadee İsveç dutyfree’sinde satışa sunulacakmış. Absolut de böylece kendini aşmış.
Redbull yeni çıkardığı Redbull Cola ürünü için basın yazarlarına bu kutuları göndermiş ve merak edilen içeriğini internetten araştırmaları yerine canlı canlı önlerinde görmelerini sağlamış. Bu da dikkat çeken bir uygulama olmuş.
Kanada merkezli mağaza Holt Renfrew, vitrinlerini en ünlü moda bloglarına ithafen tasarlamış. Bu hareketin üzerine bloglarda daha fazla adının geçtiği kesin.
Vogue, farklı bir uygulamaya imza atmış ve ünlü tasarımcılarla, onları beğenen ve takip eden Vogue okuyucularını bir araya getirmiş. Alexander Wang katılımcılara podyumda nasıl yürünmesi gerektiğini öğretmiş; diğerlerinin ne yapacağı ise merak konusu.
Chanel tarihinde ilk defa (en azından bizim rastladığımız) mağazalarında indirim yapmış yani Chanel de zamana ayak uydurmak zorunda kalmış.
Fujifilm enfes bir edevat geliştirmiş: 3D lens etkisi gösteren bir kağıt! Bu kağıt üzerine konduğu basılı 2D malzemeleri 3D gösteriyor. Bundan sonra poster, ilan ve billboard’larda üçüncü boyut dönemi başlıyor. Teknolojiyi seviyoruz.